30 Ağustos 2006

banksy

Adamın adı Banksy, londralı bir graffiti sanatçısı, ama o bildiğiniz duvar resimlerinden yapmıyor, şehri gerçekten daha ilginç ve cool hale sokuyor bence.Onun yaptıklarıyla londra sokaklarında karşılaşınca bu işin sanatçılar tarafından yapıldığı takdirde legal olması taraftarıyım.
Bu duvardaki Banksyi borough marketin karşısındaki sokakta buldum çektim, londonerlar, Neal's yard Dairy'nin olduğu sokak, bakmak isterseniz.

o zaman hadi bakim
http://www.banksy.co.uk/menu.html

28 Ağustos 2006

kendimi suya bandım

beklenmedik bir sağlık engeli yüzünden istediğim denize giremedim ama pembe bikinimi giydim
benim aradığım daha serin ve lacivert bir suydu ama onları da zehirli denizanaları basmıştı

kararsızlık yüzünden uçaklarda son anda yer de bulamadım,asıl yapmak istediğim tatili 1-2 hafta sonraya ertelemek zorunda kaldım, ama kendimi suya da bandım, flip-floplarımı da giydim, koruyucu kremimi de sürdüm, tam teşekküllüsü olmasa da bir deniz kıyısındaydım.Alttaki postuma yorum bırakan küçüklerimin gözlerinden büyüklerimin ellerinden öperim.

22 Ağustos 2006

yardım edin garibe

su istiyorum
içmek için değil yüzmek için
ayağını bulanık okyanus dışında bişeye sokamamış ve üstelik çok fena balık burcu olan şu kızcağıza yardım edin

NE ARIYORUM
çok temiz bir deniz kıyısında pahalı olmayan temiz bir otel, motel, pansiyon vs.
derdim yüzmek ve dinlenmek
4 günden fazla vaktim yok zaten
kısa bir süre içinde gidesim var
gidemezsem kendimi boğasım var
ha bir de uçaktan indikten sonra en fazla 1 saat içinde suda olmalıyım bu sıcakta yol çekemem
hepiniz gittiniz tatillere sizi böcükler
hadi beni de biyere gönderin nolur
hayır duam çok tutar söyliim
şimdiden öptüm

20 Ağustos 2006

ben de salata yaptım

ama geç kaldım, bloglar makarna ye ! ye geçtiler bile.Aman napalım ben yemek blogu değilim ve fekat blogumda linklerime almadığım, yerli yabancı 40-50 tane yemek blogu takip ediyorum, sadece kendi blogumda şöyle bol malzemeli bir yemek olsun istedim.Çookk aç olduğum bir akşam yarım saatte yapıverdim.Damak zevki de göreceli bişeydir.Yaratıcılık da salatalarda önemlidir.O yüzden herkesin keyfi bilir.Ben yemeyi, yedirmeyi, pişirmeyi çok severim, benim de burda tuzum olsun dedim.Fotosunu iyi çekme sabrında bile değildim, 2 kişilik salatayı tek başıma luplettim.Bugunlerde hep 2 kişilik yiyorum zaten.Uf ya !


-2 parça tavuk göğüs etini yoğurt,thai-7 spice, organik salça,tane hardal ve zeytinyağıyla dansettirip (marine) dolaba kaldırdım.
-yeşil organik taze fasülye ve kara pirinci (tilda wild rice) haşladım.Pirinç yerine bulgur ,mercimek koyabilirsiniz, yine güzel olur.
-salata kaseme marul,maydonoz, organik yeşil biber,avakado,kırmızı soğan,domates, filizlendirdiğim salata tohumları, caperberries ( bi çeşit kapari,ekşilik olsun diye),organik marketimden aldığım gojiberries koydum( kuşburnu gibi bişi, hem sağlıklı(ymış) hem tatlılık olsun diye,siz mesela kuru üzüm ekleyin ) .Oh oh dedim.Bi ben eksiğim.
- marine ettiğim tavuğu fırına koyup pişirdim,son anda da biraz taze biberiye ekledim,2o dakikada oldu.
-haşlanmış fasulye ve kara pirinci salata kaseme ekledim, ustune tavuklarımı, bi dilim kepekli ekmek, üzüm suyu (alkolsuz, yani şarap değil %100 meyva olan).Yedim yedim yedim.

17 Ağustos 2006

finduk yiyun da

aile çiftliğinden finduklar,şu sıra hasatta.
benim terastan,saksı tomatisi, hayatımda yetiştirdiğim ilk tomatis, ilk ürün.Acayip duyguymuş.
yine çiftlikten, dalından ahanda yeni kopmuş hepsi organik zebzeler.

finduk yiyin, mümkün olduğunca organik yemeye çalışın, şişli ekolojik pazara gidin,bi tomatis ektim gözüm gibi bakıyorum, sanki istiridye çiftliği anasını satayım.Emekle yetiştirmek böyle bişiymiş..

14 Ağustos 2006

mantalite,savaş,finduk vs..


Gazete okumuyor,tv haberlerini seyretmiyorum, ya da şöylesi daha doğru; okuyamıyorum,seyredemiyorum.Ama herşeyden haberim var, izole yaşamıyorum. İnternetten başlıkları takip ediyorum .Yıllardır böyle bu.Ben reklamlarda bile ağlayabilen biriyim.Acı çekiyorum çünkü.Savaşları, felaketleri, talihsizlikleri, alkol yüzünden olan trafik kazalarını, düğünlerde, kutlamalarda maganda kurşunun sebep olduğu ölümleri, gerizekalıların yarattığı kaosları, hükümetin acizliğini, muhalefetin sersemliğini , hödüklerin, sonradan görmelerin bu memleketi babalarının çiftliği sanmalarını görüyor, biliyorum. Ama tekrar tekrar ve tekrar okumak ya da seyretmek istemiyorum.Değiştirebilsem ameliyatla hassasiyetimi değiştirirdim.

En azılı milliyetçilerden biriydim ben. Yanımda kimse midnight express filmini konuşamazdı gavur memleketlerinde.Aktivisttim de.Depremin ertesi günü ordaydım. Manisalı çocukların davasında da.Her türlü imza kampanyasında da vardım. Olmalıydım. Ama artık farklı düşünüyorum. Toplanan hiçbir imza dünyayı kurtarmadı şimdiye kadar.Bırak lübnanda ırakta olanları, senin ülkenin güneydoğusunda savaş var yıllardır. Türk gibi kuvvetli mi ? efenim ho ne didin ? Türk öğün çalış güven dedi adam yıllar önce yahu, neden bi kere uygulamaya koymadın şu lafı.Tabi fındık yiyelim sağlıklı bişi ama neyi değiştireceksin Oya abla ? biz adam olur muyuz bu kafayla, toplasan kaç kişi var etrafında hayata, insana saygılı ? bu bi avuç kişi mi değiştirecek düzeni? Daha birbirine merhaba demeyi bilmeyen, sıraya girmeyen,saygısız sevgisiz bir milletiz, hangi imza hangi kampanya düzelticek yanlışları ?

Bir avuç toprak ,3 kuruş para , biraz daha petrol için insanlar mok yoluna gidiyor.Noluyor savaş haberlerine alışıyorsun, ölen bebekleri görüp canın yanıyor sonra akşama suşi yiyorsun.Benim bu dünyayı aklım hafsalam almıyor artık, duyarsız, bana dokunmayan yılan bin yaşasın düzenine geçiyoruz, hiçbişi de düzelmedi, düzelmiyor. Hala hayattayım diye şükretmeyi bile unutuyoruz. Ben hala 2.sınıf vatandaşım edirneden sonra.Ben bir hiçim londrada.Koca imparatorluğu boktan bir hale getirdi ya bu millet, vay be, helal olsun bize !

(Bu blogda ben duygularımı, günlük hayat streslerimi sersemce yazıp duruyorum bir süredir .Bu demek değil ki bencil salağın tekiyim. Sadece dış dünyadan kaçıyorum burda, bunu da belirteyim dedim.Belirttim. )

9 Ağustos 2006

allah allah

Soho'da en sevdiğim organik urunler satan marketimdeyim, Fresh and wild 'da. Herseyin organiği var.Benim semtteki yeni kapandı maalesef , west ende gitmek zorundayım.Herşeyi almak istiyorum ama eh biraz pahalıca.2 organik bar macadamia fındıklı, nar suyu ve aloe vera kremi alıyorum. Yanımda muffinlere beraber baktığım kız elinde market sepetiyle Juliet Lewis.'Aaa' diyorum 'sensin'
-ah hım evet benim

-oyununa gelmek istiyordum,karşıma çıktın,nasıl gidiyor ? (apollo tiyatrosunda sam shepard'ın fool for love 'ını oynuyor bi suredir)
-eh hım ah gidiyor işte
-ben de oyuncuyum,(senin de cok umurunda degil ama ) konservatuvarda okumuştum oyunu, çok severim.
-ah evet hm çok manyak bi oyun
-ne kadar daha burdasın
-eylüle kadar hmm( baska yerlere bakıyor)
-eh peki ben rahatsız etmiyeyim,iyi şanslar
-yeah oh hm
-(oh yeah uyuzsunuz biraz juliet )


ertesi gun, yine west end'deyim, ben en çok orayı seviyorum zaten,7 dials da fred pery' nin onundeki bankta oturuyorum, burnunu sile sile Guy Ritchie filmlerinin muthiş oyuncusu (Revolver,Snatch ki orda ismi turkish di, Lock stock and 2 smoking barrels) Jason onumden geciyor .

bi sonraki gun hızlı adımlarla onumden gecen guzel kız kırmızı kafa model-oyuncu Angie Everhart.Allah allah diyorum noluyor yafu.Celebrities everywhere.3 gunde 3 yıldız, hollywooda dondu burası. Ama hiçbiri Dave 'le tanışmış olmam kadar bana heyecan vermiyor...

7 Ağustos 2006

Prenses Diana anıt cesmesi

ben pek hyde parka gitmiyorum, marifet mi yooo deil, yolum dusmuyo diyelim gecelim ( mi). Oysa guzel aktiviteler de var( aktivite yerine daha eglenceli bi kelime bilen?). Konserler, festivaller.Bir de Hyde parkin icinde prenses Dianaya adanmis bir cesme var, aslinda ingilizceden tam cevirince cesme ama bizim bildigimiz cesmelerle falan uzaktan yakindan alakasi yok.Cok genis bir dairenin cevresinden akan su (ho?).

aman galiba tam anlatamiycam, su boyle serin serin daireyi donuyo, sen de ayagini sokup serinliyosun.Sanatci yapmis , granitten bitakim girinti ve cikintilar var bu su akan elipsin icinde,onlar da prensesin hayatindaki inis cikislari simgeliyomus. Eh neyim eksik, iniş çıkışdan bol ne var benim london-istanbul hattımda, ben de isterim bi tane ! Yaparsiniz bi kutahya mermeri Nes cesmesi, ah gitti londonlara da basina neler geldi diye aglanir, fena mi olur bu sıcaklarda ferahlardiniz iste.
burda da nedense aralarinda gercek ingilizin hic olmadigi memorial fountainin etrafinda ki gocmen arkadaslar.Cok istiyorsaniz burda da biraz bilgi var http://www.royalparks.gov.uk/parks/hyde_park/diana_memorial.cfm ama neden isteyesiniz dimi. Hiç bişi yazasım yok be dostlar romalılar.

3 Ağustos 2006

kapisinda yatarim

ama cok karizmatik degil mi? elini vicdanina koy da soyle canim okuyucu.Iste ben boyle adam seviyorum, cirkin ama havasi olan,ayrica basarili ve derin bakan.Bir de Benicio del Toro var bu alemde benim icin Dave Gahan'dan sonra, 10 yil once filan new yorka gidip kapisina dayanma planim vardi. Ihtirasim kurusun, askta boyle gangsterimdir .Bu arada bu adamlari L. ile karsilastirinca kendisi bakkal ciragi gibi kaliyor zavallim,ver eline 5 lira pardon 5 pound,bakkala yolla ekmekle sut alsin.Ama napayim gonul bu, ota da konar buta da.Sanki konmasa Benicio pesimden kosacakti. Elimden gelen budur.Peki Dave ve L.nin ayni memleketin cocuklari ve boga burcu olmasina ne diyoruz. Cekmedigim kalmadi bu boga erkeklerinden yafu.