30 Ekim 2006

farmers markets

hani yazdim ya,nasil da mutlu eder beni havaalanlari, yolculugun, bazen yeni kulturlerin, kentlerin, bazen de zaten o cok sevdigin kente gidisin ilk adimidir hani..
semt pazarlari da nefis yemeklerin, mideye gidecek harika lezzetlerin ilk adimi.Londradakiler saymakla bitmez tabi , www.lfm.org.uk , ama buralara gelirseniz, yemeye icmeye benim gibi merakliysaniz kesin Borough market ilk ziyaret yerlerinden biri olmali.

giriyorum pazara herkes biseyler tikiniyor, o chorizo sandvic( bilmeyenlere domuz etinden yapilmis bir cesit ispanyol sucugu diye tanitalim) ya da steak ciabata kuyruklari, o ikram edilen peynirler, sosisonlar, yunan zeytinleri, italyan zeytinyaglari, hercesit kek, browniler.Pazara tok girseniz kokudan ve cesitten ac cikiyor, ac girseniz ikramlarla doyuyorsunuz.
binbir cesit domates var yahu, senin benim bildigim 2 cesit degilmis bu meret dedirten mis kokulu sebze tezgahlari, bu kadar mantar cesidini birarada gormedim diye bakilan renk cumbusleri, her tur akdeniz ulkesinin bereketli tarim urunleri, zavallim ingilizlerin de binbircesit elmalari :) ok mate get me some bromleys!
yemesi de pisirmesi de ve hatta yedirmesi de cok guzel degil mi, hele tazecigi, mis kokulusu olursa bunlarin, yiyiniz yediriniz yahu, var mi daha otesi!


(1.french cheese 2.cakes 3.tomatoes 4.spanish shop)

23 Ekim 2006

bayram seyran

en sevdigim,en cok eglendigim,kendimi en mutlu ve huzurlu hissettigim yere gidiyorum; havaalanına, yollara dusme vakti geldi iste ,check-ine gir pencere yani iste ,seni tanirlarsa yanina kimseyi oturtmayabilirler bile,ne guzel olur, ver koca mor valizi,dogru free-shopa,bisey almasan da sevdigin parfumleri sık herbir yanına,kendimi en acgozlu hissettigim yer iste,belki begendigin bir ruju ya da farı alırsın,harcama cok para,zaten herseyin var,fazlasına gerek yok.
sonra ucak,havaalanı seviyorum ama son 2 yıldır ucak ı-ıh, bi korku geldi bana,en ufak turbulansta neden gozlerim doluveriyor ki, hemen hosteslerin yanına kos,umarım oynadıgın dizileri seyretmeyenlerdendir,daha buyuk rezillik, Fem daha yasamak istedigim seyler oldugunu ve bunları yasamadan olmekten korkum olabilecegini soyledi,evet tabi yapacak cok sey var,dualarım ve hosteslerin yuzunden biseyler anlamaya calısma cabalarım,ucustan once hava durumunu kontrol etmem,belki fırtına vardır viyana ustunde,mazallah ya sallanırsak, kitap okumaya calısmak,bazen berbat olsa da ucak yemegiyle oyalanmak para etmiyor,uff umarım bu sefer sallanmaz,taslı tarlada gidiyor bazen sanki mubarek.
sonra inis, ohhh, ne huzur, dogru pasaport kontrol,sacma sorulara muhatap ol,dert degil,valizini bekle,heyecanla al cıkısa yuru,almaya gelen yoksa seni exprese bin sehre in,orda bayram degil, olsun, sen gonlunun bayramını yasa, bayram gunu gibi gecsin gunlerin,mutlu ve huzurlu ol, siz de..

19 Ekim 2006

Ali

Leyla'nın Ali'si büyüdü de kocaman oldu, Nes teyzesi ona gel gel demeyi bile öğretti
yediği mamalar ona az geldi de fazlasını ister oldu, yedi yedi adı pehlivan Ali oldu
bu kadir gecesi benim dileğim böyle sağlıklı ve güzel bir bebeğim olsun,yakında,çok yakında..

(dualarınızın bir kenarına beni de koyar mısınız)

16 Ekim 2006

maziden ekmek parası

yıllaarr önce londona uzun süreli kalmaya ilk gidişimden önce ne yapabilirim nasıl para kazanabilirim,en azından nasıl pocket money sahibi olabilirim düşünceleri içinde gidip gelirken 3 gün içinde 50-60 tane takı yapıp, bavulumun en nadide köşesine yerleştirdim.
takıların fotolarını çekip en kendime güvenli halimle büyük department store ların buyer larını arayarak işe başladım,kibar ingilizler email ve telefonlarıma cevap verdiler ama hepsi olumsuzdu,çünkü toptan fiyatım onlara yüksek geldi,benzer takıları çin ve uzak doğudan çok ucuza alabileceklerini söylediler, üzüldüm ama yılmadım,el emeği göz nuru takılarım ucuza gitmemeliydi. sonra şehirde beğendiğim butikleri dolaşmaya başladım, çoğu yine pahalı buldu,yılmadımm, devam ederken bir dükkanda alışveriş yapan ve Portobelloda takı tezgahı olan Anna takılarımı satın aldı.Sonra Kate Moss'un alışveriş yaptığı butik ,eski bir rock şarkıcısı Dixie'nin trendy Hoxton butiği özellikle nazar boncuklu takılarıma ilgi gösterip satın aldılar. bu fotoları arşivde bulunca mazide harçlık kazanmak için gurbet eldeki çabalarımı hatırladım.Hala elimde bazı takılar var,yavaştan hediye diyor ,ama belki ilerde açabileceğim 2.el ve vintage dükkanım için de bazılarını saklıyorum. Bu arada hafta sonu bir film için daha önce kişisel olarak hiç tanışmadığım bir aktörle öpüşmek zorunda kaldım.İşte benim işimde de bazı zorluklar var şekerim,çocuk yakışıklıydı ama banane yaw, elalemin adamını öpeceğime boncuk dizmeyi tercih ederim.Ayrıca bu hafta itibarıyla bir süre işsizim,hayırlısı..

11 Ekim 2006

vertigo(sana bugun tepeden baktım ey aziz londra)


Bay L.cebinde az parasıyla(paranın cogu mortgage a gidiyor da) cok comert olmaya calısır zavallım,ilk tanıstıgımız zamanlarda pek ingiliz davranıp hesabı ortak odeme gibi,benim alısık olmadıgım davranısları vardı.En basta garip gelse de onun baska bir kulturde buyumus biri oldugunu kabul ettim .Ben turk erkeginin sahiplenme,kadına para odetmeme,kıskanma triplerine alıskın bir turk kızıyım.Amaaa asla hesabı paylasamam,parası yoksa ben oderim.Bir iki deneyimden sonra asla bana odetmedi,o biraz turklesti ben biraz ona ayak uydurmaya calıstım.

Bak aslında ne anlatacaktım, Vertigo 42 Old Broad street de bir sampanya barı, tower 42 nin en ust katında,L. gecenlerde beni oraya goturdu, sampanyalarımızı alıp su yukarda gordugunuz manzaranın karsısına gectik ki bu goruntu karsısında daha da sarhos oluyor insan.Hani diyorum yolunuz duserse mutlaka oraya bir cıkıp londona bir de tepeden bakın.Haa yanınızda ısmarlayacak biri olsun,daha keyifli oluyor :)

7 Ekim 2006

londrada neler oluyor

dunyada cok guzel sehirler var gorecek
cool sehirler var
hic sıkılmayacagınız sehirler var
enerjisi hic bitmeyenler var
iste london town onlardan biri
ha ama dunyanın en pahalı sehirlerinden de biri maalesef
guzel yemek,bir konser,muzikal seyretmek,alısveris yapmak cok cok pahalı.Bazen cheap food,bargain shopping gibi kitaplar ya da dergi,gazete yazılarına ratlarsanız kacırmayacaksınız,ama onların ucuz dedigiyle bizim ucuz anlayısımız pek ortusmuyor,hele 1 poundun neredeyse 3 ytl ye esit oldugunu varsayınca.

Guzel İstanbulumuzda oldugu gibi Londrada da sonbahar etkinlikleri pek bir nefis.Design week ve london fashion week i bi guzel kacırdım,simdi de food fair var o da kactı, zaten ingilizler bir event ya da festival yapmak icin hicbir fırsatı atlamıyorlar,herhangi bir seyi kutlamak icin publara gitmeye bahane aramalarına da hiccc gerek yok,publar hep dolu.Bazen bu sehirde biseyleri kacırıyorum, onu da gormem ,bunu da yemem,o adamı da dinlemem lazım diyip bunalıma girdigim oluyor,ama burası london ,onu yakalamana imkan yok.

Ziyaret etmeye niyeti olanlar
www.londontown.com ya da http://www.timeout.com/london/ adreslerinden neler olup bittigini takip edebilirler ya da bana e-mail atıp soru sorabilirler,bu rehberligi bedava yapmıyor karsılıgında guzel bir meyve suyu filan istiyorum:)


bu arada turklerin en cok oturdugu mahalle olan islington ingilterede suc oranın en yuksek oldugu yer secildi.Turk gibi guclu sozunu ispat ettik mi etmedik mi?

2 Ekim 2006

taşıyıcı anne

etrafımda hiç böyle bir örnek yok ,yani henüz, umarım yakınlarımın başına gelmez, çünkü bence bebeği taşıyan kadın onun annesi olmalı, çok önemli bir sağlık problemi yoksa tabi,bebekle anne arasındaki ilişki anne karnında başlıyor çünkü.Amerikada bu işi yapan kadınlara en az 25 bin dolar verildiğini okudum ve düşündüm,ben böyle bir şeyi para için yapar mıydım, siz yapabilir misiniz? ya da erkeklere sorayım bebeğinizin tanımadığınız bir kadının vücudunda büyümesine izin verir misiniz?

Bir taşıyıcı anneye yerleştirilen 5 embriyo da tutmuş ve çocuklarının büyümesini başka bir kadının bedeninde seyreden anne baba hiç yorulmadan 5 çocuk sahibi olmuşlar.Artık yorulacaklar tabi o başka :)
Fransada taşıyıcı annenin biri bebekten ayrılamadığı için mahkeme bebeğin taşıyan,besleyen annede kalmasına karar verdi mesela.Duygusal olarak en çok hangi anne yıprandı bu durumda?

Fikirlerinizi merak ediyorum ama bir yandan da şunu diliyorum; Tanrı isteyen herkese normal yollardan sağlıklı ,güzel ,akıllı bebekler versin.

EN COK YORUM ALAN POSTLARIMDAN BIRI BU OLMUS.3 YIL ONCE YAZDIGIM BIR KONUYA HALA YORUMLAR GELMESI BENI SASIRTTI DEMEKKI COK HASSAS BIR KONUYMUS.ARTIK COCUK SAHIBI OLMUS BIR ANNE OLARAK OYLE DUSUNMEDIGIMI,TASIYICI ANNEYE DE ONA TASITANLARA DA COK SAYGI DUYDUGUMU BILIN ISTEDIM
NES
22 NISAN 2009 CARSAMBA