moda olayları

22-25 subat arası london fashion weekend tasarım seven londonerları mest etti.Gecen hafta londrada defileler, yeni koleksiyonlar, modeller, yeni designerlar konusuldu durdu.London fashion week e gidemeyenler icin weekend guzel bir alternatifti.Gecen sene gittim bu sene de sevgililer gunu hediyesi olarak kendime bir bilet aldırdım.Oyle vıcık st valentines kutlamalarımız yoktur , sadece online bilet alma sorunuyla ugrasmamak icin olayı beyimize yukledim, ohh sonra bileti printlettirip tinimini hanım national history museum un yolunu tuttum

artık fazla alısveris yapmayan biri olmama ragmen icerde gordugum herseyden cok zevk aldım dogrusu, zaten alıcı degil bakıcıyım canımm diye dolastım bir sure, ama tum o kostumler ,vintage parcalar, dagıtılan dondurmalar, kahve kokusu ,takılar, pek hos giyinmis hanımlar, kucuk defileler, sac-makyaj showları cok keyifliydi.

peki en cok hangi tasarımcının standından hoslandım ve en uzun sure kaldım: Bora Aksu ! gercekten cok hos tasarımları var ,gurur duydum.Ve weekendin bize bir guzelligi olarak ya sample satıs ya da defilelerde giyilen parcaların da uygun fiyatlara satıldıgı standların avantajıyla mor bir Bora Aksu ceketine sahip oldum.

biraz ucuzluktan basit parcalar, belki bazen paran varsa tasarımı hos olan kılıklar ya da pazardan alınacak hos seylerden ne yaratıcı kıyafetler cıkıyor, bayılıyorum oyle giyinenlere.Modanızı kendiniz yaratmanız, esir olmamanız dilegiyle..

Brooke

cocugu olanlar bilir, ben de ogrenicem yakinda gerci, bu terrible 2 denen 2 yas sendromu, bebeklerin artik ben bir karakterim deyip herseye itiraz etme donemleri(ymis).Arkadaslarla hep beraber ormana gidiyoruz kahvalti sonrasi yuruyuse, bu dunya guzeli Brooke denen tatli sey butun yuruyus boyunca bu surat ifadesini takiniyor, tam bir saat surati degismedi yaw ve tek kelime etmedi ta ki ben onu arabasindan kucagima alip atlari gosterene kadar.Allahim 2 yasinda nasil boyle inatci olabiliyorlar.

(bu arada Londra son yillarin en ilik subatini yasiyor, kar filan coktan eridi bitti, bahar gibi hava, gecen sene bu zamanlar battaniyeyle oturuyorduk, global warming diyoruuumm)

kuresel isinma

bu gecen haftadan degil, dunden london manzaralari.
istanbula yagmur dusmezken bu ne haldir
evet daha kuzeyde burasi ama gercekten kar mar olmaz


kuresel isinma ayri bir yazi konusu olacaktir ama mevsimlerin degistigi ve dunyanin gidisatinin hic de iyi olmadigi bir gercek, teknoloji hayatimizi kolaylastirirken nicin evreni mahvediyor diye dusunmek gerek, napiciz a dostlar, bilgisayar cep telf kullanma, ucaga binme, ekolojik yasa, jeep satin alma, en azindan bireysel olarak biseyler yap nolur, dunya elden gidiyor.

sizin londraniz ne renk?

evet Londra genel kaniya uygun olarak gridir belki, kisin yagmurludur,sislidir,depresiftir.
ama bu buzdaginin gorunen kismidir, gorunmeyense bu sehrin aslinda rengarenk oldugudur.
gormek gerekir,gezmek, bakmak, dolasmak gerekir, onyargilara karsi durmak,kendi rengini yaratmak gerekir burda.

Londra, foggy london, grey london sizi renkleriyle sasirtmaya hazirdir,hic gormeyen icin gri tonlaridir, sevmeyen icin de oyle, ama baharin renkleri burda civil civildir,cicekdir,meyvadir,seker,cikolata ambalajidir.

bugun cok yesil benim icin, ocakta ispanak corbasi, dereotlu bakla, Louis'den,Paristen hediyeler geldi, eh kat biraz da seker pembe, uzaktan goruneni degil, icindeki rengi koy paletine..