31 Ocak 2009

ondan bundan sundan

oğlum oturmus bankta dusunuyor
herkesin dusunmek icin bir yere ihtiyacı vardır
Southbank bence Londranın en keyifli yerlerinden biri,manzarası,nehir kıyısında olması, national theatre orda southbank centre orda,koca bir park,lokantalar.
hava güzelse 2-3 saat cok daha güzel geçiyor,çünkü etraf sizi eğlendirmek isteyen sanatçılar,performanscılarla dolu oluyor.O gün yoktu,oglum da kitaplarla ilgilendi,cok seviyor hep sevsin.
donus ucagında thy nın yeni kiraladığı a 777 yle uctuk,first classta.Anlatılmaz yasanır bir deneyim oldu.Yahu kucuk bir kompartıman verdiler bize.Business classta cocuk yolcu ucamaz,tarihinizi değistirelim tantanalı tartısmalardan ben galip cıktım,niye first classta uctugumuzu hala anlamıs degilim,ama pek leziz oldu.


mohiniyi pek sevdik,projektor yansımalı yerdeki oglumun deyisiyle hish(fish)leri kovalayıp duruyoruz.
gelmeden winter wonderland e gitmistik,dunyanın london eye dan sonraki en buyuk donme dolabına binmekte ısrarlı oglumla hyde parka kusbakısı baktık
kendime hic vakit ayıramıyorum
yorgunum utu yapmayı coktan bıraktım bile
ınek sutu alabilecegim bir yer buldum pek mutlu oldum
2 muthis herif kesfettim, scott mc nairy aktor ve produktor, muthis tatlı bir oyuncu, bagımsız film sevenler ''in search of a midnight kiss'' filmini izlesin bir de vay be ne hos adam yahu diyip muziğine de hayran olduğum rufus wainwright,yakısıklı bir sevgilisi varmıs :) yazık oldu
yine de her daim favorilerim benicio del toro ve javier bardem
bu kadar latin tipli herifleri begenip gidip bir ingilizle evlenmem ayrı bir post konusu olsun:)

22 Ocak 2009

we are back to istanbul for a while

Memleketimizin kışın bizi üşütmeyen(zaman zaman tabi,ama londraya gore coğu zaman) havasını,evimizi,parkımızı,nene ve dedeyi,dayıyı,arkadaşlarımızı özlemişiz tabi.Bir sure burdayız.Cok uzun değil belki,cunku daddy bizi, biz onu özleriz.Ama anneci iş bulursa kalıcaz o ayrı.
Gelir gelmez burdaki hayatımıza, ve tekrar evimize adapte olma çabalarına girdik.Hemen oğlumun 2 metre kare odasını ikea katkılı yeniden şekillendirdim,yatağının bir tarafını söktüm.Pazardan alışveriş yaptık,paraları oğlum verdi,sepetlere meyve sebze doldurdu,bu işi annesi gibi pek seviyor.En favori parkımızda oynadık.Kendimizi evimize cok yakın olan mohini'ye attık .Oğlum atolyelerden ayrılmak istemedi.Sonra da tum dukkanları tek tek ziyaret etti.Bana en favori oyuncaklarından tren seti brioya bir parça daha almaya maloldu bu.Tiyatro,buz gösterisi,muzik sınıfı gibi etkinliklerimiz yakında geliyor.Aktivite çocuğu yapıcam oğlumu bir süre, bu vicdan azaplı anne yüreğimi sakinleştirmek için...
photo by Ayca

17 Ocak 2009

how to catch a star


sonunda annesinin hangi meslekten oldugunu gordu iste oglum,anlatmaya calistim bak annen de bunlari yapiyor(du),o da sahneye cikiyor,oyun oynuyor, isi bu diye ne kadar anladi bilmem ama polka theatre daki oyun dan cok keyif aldi.
benim poposu yer gormeyen, 10 dk dan fazla oturamayan(buna ragmen cok hareketli,yaramaz degil iste)oglum 40 dk lik gosteriyi gozunu kirpmadan izledi.Aslinda cok basit bir sahne duzenegi vefakat cocuklarin ilgisini hep ayakta tutacak sekilde kurulmus,sozsuz ama cok hos efektli bir oyundu.Benzerini yapmayi dusunmuyorum degil.
Salona girer girmez sahneye girdi, genlerde var herhalde bilemiyorum,oyun bittikten sonra ben ona gostermedim ama bir seyirci olarak gosteriyi alkisladi,sonra da 3 defa salona girmeye yeltendi, eyvah cocugum da oyuncu olacak yandik!
nerdeyse 3 yildir metroya binmiyordum ama wimbledon'da ki tiyatroya gitmenin tek yoluydu, once cuh cuh'a bindik sonra da titato seyrettik,benim aydida(ay) ve igdis(yildiz)sever oglum icin ilk deneyim oldu, devam ediciiiz.
resimde babasinin 43 numara ayakkabilarini giymis hic dusmeden yurumus oglum benim tatli melegim.

15 Ocak 2009

museum of london

benim tatli oglum sadece cocuk degil buyuk muzelerine de gidiyor ve biz insallah orda sIkIlmaz diye dusunurken mutlaka kendine eglenecek,karistiracak,kesfedecek bir sey buluyor.Zaten londradaki muzeler gercekten oyle ilginc ki maceraci oglum icin birer vahalar aslinda ve cogunda da cocuklar icin ufak tefek birseyler oluyor,amac cocuklara da muzeleri sevdirmek tabi.
londranin tarihini anlatan the museum of london'da super eglendi ve umarim birseyler de ogrendi.Galiba en keyif aldigi yer 16.yy temsili ev dekoruydu,iceri girdi,bize tahta kasikla karistirdigi demir tencerede guya yemek pisirip yedirdi,


sonra cali supurgesiyle evini supurdu temiz cocugum benim,
hizini alamayip muzeyi de supurmeye basladi, valla yarim galeriyi tertemiz yapti

elinden supurgeyi zor kaptim, bunlar buyuyunce ellerini hicbir seye de surmezler, anne su getir, sevgilim ne yemek var a doner is, bakalim gorucez



muzelerin dukkanlarina bayilirim ben, o da bayildi, elinden ivir zivirlari zor aldik, ama en son kaptigi kalemi birakmadi,kiyamet kopardi,muzenin de kapanis saatiydi artik, ben de araklamasina izin verdim 2 kurusluk kursun kalemi,sonra da kacarken goruntuledim kuccuk hirkizi:)
sen cocugu gotur muzelere, sanat tarih ogrensin diye,al o da sana hirsiz olsun ,babasi elmas hirsizi olursa karsi cikmayacakmis oyle dedi.

12 Ocak 2009

museum of childhood

londrada bir suru cocuk oyunu icinden bir ikisini secmeye calismak zaten cok zordu ,ama daha zoru yer bulabilmak oldu.Online bilet almak icin siteye giriyorum, o sold out bu sold out, aaa bu ne boyle,sanirsin broadway yahu, cocugumu sanata alistiricam memleket toptan biletleri satmis, musait saatler uyku saatine geliyor ya da yasi tutmuyor,2 yasin altindaysan vay haline, yer yok sana tiyatroda, 6ay-2 yas arasi ozel oyunlar cok az oynaniyor ve 1 aylik bbileti satmislar, hayat 2 yasindan sonra daha eglenceli oluyor, hah bir de 3 yasina girdin mi degmeyin keyfimize, butun aktiviteler 3 den sonrasina gore tasarlanmis. neyseki oglumun pek sevdigi bu muzeye http://www.vam.ac.uk/moc/ gidip isikli paneller, tahta atlar,yuzlerce sergilenen ve oynanabilen oyuncaklar,robot,tren,kum havuzuyla egleniyoruz.Gidislerimizin arasinda 2 ay bazen 3 ay oluyor ve her seferinde buyuyen oglum kendine yeni bir eglence buluyor,bir onceki ziyaretimizde gormedigini bu sefer kesfetmis oluyor.Bir anne icin ne buyuk keyif cocugunun gelistigini buyudugunu gormek.
Ote yandan benim tatli ,akilli,terbiyeli ve sakin oglum nasil oluyor da bu kadar yorucu olabiliyor? cunku bir kase corba icirmesi 1 saat,uyutmasi da nerdeyse bir o kadar suruyor.Mama sandalyesinde 10 dakikadan fazla oturtmak mumkun degil, hemen inecek, onluk ve baglanmak onu bunalttigi icin zaten artik coktan gecmiste kalmis birer ani.Pesinden yemek yedirmeye calismak,oyunlar yaratmak gerekiyor ve bu 15 aydir boyle.Kendi basina yedigi tek sey somon baligi, e onu da haftada 2 den fazla zaten veremiyoruz.Bizim tatlilikla soylememiz ya da kizmamiz birseyi degistirmiyor o mama sandalyesinde illa ayaga kalkacak ve bize siritacak:) e guluyorum ben artik, cunku suratinda sevimli bir kustah ifade var.
Gece 10.30 dan once yataga girilmiyor ve bu bazen 11 oluyor.Guzel cocugum bir de baban var ilgilenmem gereken ama senden sonra artik onunla 2 kelam edecek bile halim kalmiyor.
bir cocuk daha mi? belki soforum,hizmetcim,bakicim ve bahcivanim olursa, ha sonuncusu gerekli degil ama olsun elimizde bulunsun.

8 Ocak 2009

oglumun dunyasi

ya da benim dunyam,cunku bana ait bana ozel hicbirsey kalmadi artik benim dunyam tamamen onunla dolu
hele londradayken, ondan baska hicbir isim yok yapacak
insanlar bana yilbasini nasil gecirdigimi sorduklarinda guluyorum sadece
o klup senin bu disko benim dolastim diyorum
yaw zaten icimde oyle bir istek yok ki
kime birakicam cocugumu
olsa biri birakir cikar miyim ,yooo
o benim dunyam diye bir sarki vardi neydi o ,ha hatirladim ajda pekkan ,berbat bir adaptasyondu.

hayatta en sevdigin sey seni hayatinda en yoran sey olabiliyormus bunu da anladim
zaman zaman akil ve beden saglimin elimden yavasca gittigini de hissediyorum
zaten karmakarisigim su siralar,periyodik, gececek ama Gazzede olen cocuklarin fotolarini gordugumden beri bok gibiyim
Allahim yapacak hic birsey yok mu cidden aglamaktan baska
ne berbat bir dunyada yetisiyor cocuklarimiz
daha keyifli seyler yazmaya oturdum,guya bu blogda hep pozitif yazilar olacakti
ya da geri donusumden sonra hep oglumla ilgili yazilar
ama olmuyor kayitsiz kalinamiyor
neyse havalar berbat disari cikamiyoruz soguktan
annelik hep bir vicdan sizisi olarak kalicak yuregimde
cocuk evde bir sekilde buyuyor iste
zaman akip gidiyor,al iste 2 yasina bir kac ay kaldi surada, ne yapiyorum onun icin temel gereksinimleri disinda
guya egitimli okuyan anneyim ben, yok iste sadece zayif,yavas ve vicdan azapli biriyim
resimlerde bir sure once parkta kaydiraktan artik ters kaymaya baslamis, o gunden sonra soguk yuzunden eve tikili kalmis oglum
gunde 500 kere gerekli gereksiz anneci anneci derken bugun birden ingilizcesini soyliyim dedi mamici dedi degisiklik olsun diye
bir de babaya bir tavir var,yuzune kapi kapatmalar,no no demeler,onu istememeler,babasi kitap okursa 2.sayfasinda birakip anneciye devretmeler filan
git daddy'yi op diyince lafimi ikiletmiyor ama benim iyi kalpli,kibar,kimseye elini kaldirmamis,kimsenin elinden oyuncak kapmamis oglum, nolucak bu boyle,savas dunyasinda buyuyorsun sen,ogren biraz savasci olmayi nolur.