31 Temmuz 2006

ordaydım !

ve sadece kurucesme arenaya girip o nefis konseri seyreden 15 bin kişiden biri değil, sadece sahne onundeki şanslı birkaç yüz kişiden biri değil, en öndeki demire yapışıp sahneyi en önden gören onlarca kişiden biri değil,daha da fazlası ; kulise girip 14 yaşımda tanıdığım ilk yabancı grubun ellerini sıktım,Andy'i yanaklarından öptüm, ve yıllardır aşık olduğum adama Dave'e sarıldım, vakit verseler ona diyecektim ki ,ilk sevgilim sana o kadar benziyordu ki, sırf sana benzediği için sevgilim olabilmişti 15 yaşımda zaten, diyemedim, security daha fazla kaynaşmamıza izin vermedi. Guzel gozlerinin dibine kadar bakabildim sadece. O da benimkilere diğerlerine baktığından bikaç saniye daha fazla.Ben belki de bir ruyadaydım, hayır yanımdakiler de farkettiler, sende takıldı dediler.Bu yaşa geldim, dün bir teenager gibi hissetmekten utanmadım. Belki de gozumde çapak vardı ona baktı ne biliim, ben beni beğenmiş olmasını diledim.
5 yıl once Abdi İpekçide verdikleri muhteşem konserden sonra özlemle ve o nefis müziklerinin verdiği enerjiyle dinledim DEPECHE MODE'umu.I feel you, enjoy the silence, walking in your shoes ve daha nicelerini , Dave sahnede mikrofonuyla sevişti, ter yağmur damlaları gibi fışkırdı vucudundan, ben o mikrofon olmak istedim, o ter damlalarından biri, o minik poposunu kıvıra kıvıra benim gibi bir sürü kızı çılgına çevirdi, çıktığımda dünyayı fethedebilirdim, eve koşarak gidebilirdim ama şarkıları soyleyerek yürüdüm,boğazdaki binlerce insanla beraber,L. filan da umurumda değildi dün gece, bu blog da hiç bu kadar açık vermemişti...olsun,of be ,dünya varmış,müzik varmış...

28 Temmuz 2006

Atlantik okyanusu-Brighton

İstanbul öyle sıcak ki buz gibi ayran, icetea , karpuz filan pek kesmiyor.Gecen eylul ve bu yaz okyanusa girme cesareti gostermiş ama popomun buza kesmesi sebebiyle 15 dakika kalabilmiş bir insan olarak şimdi ben o soğuk suyu bi arar oldum,bi sorar oldum.Memleketin egesi de pek soğukmuş bu aralar ama orda da yalnız olasım yok ( herkesin bi partneri ya da çocuğu var anasını satayım
Ha bu arada Brighton İngilterenin en güzel şehirlerinden biri, bilmem işinize yarar bir bilgi mi ,Nice'e benziyor biraz, ama halk ingiliz olunca naparsan yap guney fransa olamaz tabi, genelleme yapmadan soğuk ingilizler klişesinde doğruluk payı olduğunu söylemeliyim, hayata,sanata, sokağa,mimariye yansıyor tabi bu. E su soğuk, hava soğuk , kendilerinden enseye şaplak beklemiyoruz doğal olarak.
Xavier'nin doğumgününü kutladık o gün plajda ( bazı fotolar birçok şey gibi londrada kaldı) , saat 6 dan sonra bbq yapmaya izin verildiği için elimizde pişmemiş etler,guruldayan karınlarımızla oturup okyanusa baktık, cesaretli olanlar bile en fazla 2 kere girebildi buzzz gibi suya. Ev anahtarlarını arkadaşının arabasında unuttuğu için( sersem) tüm gün ağlayan koca eşek Ian (velet) ah ben napıcam,nerde kalıcam sızlanmalarıyla (sıkıcı) pikniğimizi sabote etse de( oyunbozan) güzel bir plaj günü geçirdik,ama sonra param yok beni kasabama bırakın deyip( ağlak) bizim yolumuzu millerce uzatıp, söz verdiği benzin parasının yarısını vermeyi önerip( yalancı) pişkinlik yapmaya çalıştı ( nankör).Sözlüğümüze yeni bir deyiş girdi sayesinde ' dont be Ian !'. Bak okyanustan nereye geldik hay yarebbim.

26 Temmuz 2006

girls from london

biraz marc jacobs, biraz sonia rykiel

ayrıca soho'nun yaramaz kızları, benden sadece ön bilgi,resimaltlarını siz yazıverin, hava sıcak zaten posttu tosttu uğraşamıycam, gidip cacık yapıcam.

23 Temmuz 2006

bana da bana da

Ali 4 aylık
Ozan 1 yaşında

Derin 2 yaşında __

Bıktım artık arkadaşlarımın çocuklarını sevmekten, ya tabi bıkmadım da ben artık kendi çocuğumu sevecek ,anneanesine dedesine sevdirmem gereken yaştayım, onların da baskısını unutmamak gerek tabi, ayrıca ortada fol yok yumurta yok, baba yok koca yok, isim aramaya başladım, hafiften deliriyorum sanırım...

19 Temmuz 2006

merkür ters !


eğer son 2 haftadır hayatınızda bişeyler ters gidiyorsa, sizi yanlış anlıyorlar, kendinizi ifade edemiyorsanız, telefon,internet,kablolu tv,bilgisayar bağlantılarında sorun yaşanıyorsa,mesajlar,emailler gitmiyor,fotolar yüklenemiyor, sevgiliniz,kocanız,kız arkadaşınız sizi anlamıyor, işte,ofiste gecikmeler yaşanıyorsa sebebi merkürdür.


Bu geri gitme hareketini senede 3 defa ve genelde 3 haftada tamamlıyor ve bu süre zarfında da dünyada herşeyi karman çorman ediyor, bakınız sayın okuyucu tecrübeyle sabit, inanmıyorsan araştır, ben sadece kamu hizmeti yapmak istedim, benden söylemesi, 29 temmuza kadar kendine dikkat et yeni bir işe,aşka başlamaya kalkma, sonu olmaz diyor astrolog arkadaşlar,denedim, yanılmadım, uyarmadı demeyiniz,öperim.

12 Temmuz 2006

destiny


hayatın sana getirdiklerinden ne kadar memnunsun, ne istiyorsun, o sana ne veriyor, hemen herkes çok zengin olmak, çok mutlu olmak ,çok aşık olmak istiyor, peki evren senin ona gönderdiğin dilekleri kabul ediyor mu, ya da edecek mi, bu sistemin kuralları ne peki, ya bekleme süresi, düğmeye bastın mı kırmızı ışık yeşile dönüyor mu trafikte yayalar için konulan makineler gibi, yoksa kaderimse çekerim diyip oturmalı mı, kader herşeyin patronu mu, kadere bırak zaten o sen ne kadar uğraşsan da yapacağını yapacak mı ??????

9 Temmuz 2006


bir elimde nargile

bir elimde bira

umurumda mı dunya

londranın te ortası hyde parkta

ha

6 Temmuz 2006

whats love anyway?


'aşk nedir' kazık soru,herkesin yanıtı kendine,
ama 'aşkı ne bitirir' daha ortak paydalarda buluşabileceğimiz bir soru başlığı.
Aşkın baş bayii sandım da kendimi
yanıldım .Popoüstü çöküp bütün değerlerimi altüst ettim,ya da şoktayım dünya tersine döndü sanıyorum.Ama yardım da istiyorum.Yok param psikologa gidecek belki.Ayıplama beni.Belki sosyoloji ihtisası yapıyorum.Belki salak bir anketçiyim.Uff tamam soruyorum:
Sizin son aşkınızı bitiren ne oldu be kuzum ?

2 Temmuz 2006

londrada son gun

olan biten herseye ragmen agız tadımız bozulmasın diye inegol kofte yaptım son gece,mangalda pisirdik,nektarinli,mozarellalı salata,bol rocket yesilligiyle beraber, yesil fasulye ve patates salatası ayrıca,hardal ve bal soslu,bol naneli ve meyvalı limonata da yaptım,icimiz serinlesin ferahlasın diye.İlişkimizin ferahlıgı icin yoksa soguk su ic ferahlamak istiyorsan.
son kahvaltımızı yaptık sonra Otto Lenghi'de upper streetde.Ben yiyemedim bıraktım tabagın yarısını.Sordum sonra icin rahat mı be adam,evet dedi rahat.Sasırdım yine.Oysa ben bulutlu bir gonul haliyle ucaga bindim,evime istanbula dondum.Londra bu sefer cok acıttı beni.Toparlanmayı beceremedim,eh bozan da yardım etmedi,o da saskın ve beceriksizdi.Kaderci oluverdim caresizlikten.İcimi yıkamak istiyorum, cok duman is pas lekesi var gibi geliyor.Olan oldu,bundan sonra olacakları da kırık bir kalple bekliyorum,hala mucizeler var bu dunyada diye..