8 Mart 2006

still raining

erken kalktim,telefon caldi, nerden bilsin istanbuldan arayan sigortaci burda saatin 2 saat daha geride oldugunu, beni istanbulda bekleyen 7 yasindaki kucuk arabamin artik kaskosu yok, yaptirmiyorum dedim sigortaciya, bir de aciklama yapasim tuttu, kaldiramiycam, sanki onun cok umurundaymis gibi.Zaten 7 yillik bir araba icin telafuz ettigi rakam cok sinir bozucuydu, hayatimin bir bolumu londonda metro ve otobusle geciyor nasil olsa, yaptirmiyorum kasko filan anasini satayim, ben ekmek makinasi almak istiyorum, hem daha ucuz hem insana keyif veriyor, araba oylemi, sirf dert.

aksam 9.30 da misafir geldi, tam da yemek vakti ve habersiz.Hazirladigim 2 kisilik yemegi 4 e bolmeye calistim kucuk eklerle, dolap zaten alisverise cik beni doldur tamtakir kaldim diye inliyordu, ustune 2 kisi geliverdi.Bu ingilizler garip, biri aksam yemegim diye kendine sushi alip gelmis, dedim ki ayip ,ya onceden aksam yemeginde ugrayacagim de ben de birseyler hazirlayayim ya da kendime yemek getirdim deyip tek basina oturup yeme ,benim kulturumde de ulkemde de bu ayip, evet cok konustum, o turk degil ki ingiliz, bazen bu geveze yanim sacmaliyor iste.

sonunda bugdaydan harika bir vejeteryan yemek yapmayi basardim.Sogan ve sarmisagi biraz chiliyle kavurup ustune tatli bezelye, dogranmis tatli organik havuc,haslanmis bugday ve parsnip koydum ( sozlukte yaban havucu diye geciyor, turkiyede yok ,ama bir kok sebze,havuc patates yerelmasi karisimi bir tat diyelim), biraz su ekledim,tane kisnisle lezzetlendirdim, yetmedi, pistikten sonra taze kisnis yapraklari da ekledim, bol kisnisli huzur verici bir yemek oldu, oysa yagmur durmadi, iste boyle..

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa